Ruh Sağlığı

Güncelle 02.01.2024

İyi hissetmiyorum. Ne yapabilirim?

Birçoğumuz stresli durumlardan geçtik veya şu anda stres, korku, şiddet veya çaresizlik yaşıyoruz. İster geldiğimiz ülkede ister oradan kaçmaya çalışırken ya da burada, Almanya'da yaşamış olabiliriz. Bu deneyimler ve duygularla yüzleşmek hiç kimse için kolay değildir. Kendimizi yorgun, gergin ya da kendimiz gibi hissetmememiz tamamen normaldir. Ancak kendimize iyi bakmamız çok önemli. Ve hatta gerekirse deneyimlerimizi ve olası travmalarımızı iyileştirebilmek için yardım istemekten çekinmemeliyiz.

Bu bölümde kendiniz veya başkaları için nereden destek alabileceğinizi öğrenebilir, danışmanlık veya terapi seçenekleri bulabilirsiniz.

Bilmem Gerekenler

Ruhsal sağlığımı nasıl güçlendirebilirim?

Krizler de hayatın bir parçasıdır. Aynı zamanda büyümemiz için bir fırsat da olabilirler. Herkesin zor zamanlarla başa çıkmak için farklı yöntemleri vardır. Bu tamamen normaldir. Yüksek düzeyde dayanıklılık faydalıdır. Psikolojide bu aynı zamanda direnç olarak da bilinir. Kendi dayanıklılığınızı güçlendirebilirsiniz. Bu konuda ayrıntılı bilgileri Almanca olarak therapie.de sayfasında bulabilirsiniz. Ruhsal sağlığınızı desteklemenin çeşitli yolları vardır.

Örneğin, yeterince uyumak, egzersiz yapmak ve dinlenmek önemlidir. Farkındalık ve günlük yaşamdaki küçük olumlu anlar da yardımcı olabilir, örneğin ormanda bir yürüyüş veya doğada kısa bir mola gibi. Gevşeme hareketleri, otojenik eğitim, yoga ve meditasyon faydalı olabilir. Sosyalleşme ve başkalarıyla birlikte yapılan faaliyetler stres seviyelerini düzenler. Egzersiz strese ve depresyona karşı iyi gelir. Hobiler edinmek ruhsal sağlığı destekler. Sevdiğiniz bir spor dalı veya yaratıcı faaliyetler, örneğin resim yapmak, yemek pişirmek, örgü örmek, bir müzik aleti çalmayı öğrenmek, seyahat etmek, vs. Sizi iyi hissettiren şeyler yapın – bunları en iyi şekilde yapmanız gerekmez, önemli olan hayattan zevk alabilmektir. Kendinize iyi bakın, hislerinizi ve duygularınızı ciddiye alın. Kendinize bakmak sağlığınız için önemlidir. Ancak şunu da unutmayın: psikolojik hastalıklar herkesi etkileyebilir; bu sizin hatanız değildir. Kendinizi iyi hissetmediğinizi fark ederseniz, profesyonel danışmanlardan veya terapistlerden destek almaktan çekinmeyin.


Önemli: İltica deneyimi olan kişiler genelde daha stresli zamanlardan geçerler. ALMHAR'ın sayfasında bu konuda İngilizce, Arapça ve Farsça bilgiler ve destek için bazı ipuçları bulabilirsiniz. REFUGIUM İltica ve Sağlık sayfası da Almanca, Arnavutça, Arapça, Bulgarca, İngilizce, Farsça ve Türkçe dillerinde bilgi sunmaktadır.

Kendimi iyi hissetmediğimi nasıl anlayabilirim?

Yaşadığımız krizler ve kötü deneyimler bizi bunaltabilir ve strese sokabilir. Savaş ve iltica, genellikle travma ile sonuçlanan deneyimlerdir. Günlük yaşam da karşımıza zorluklar çıkarabilir. Aile içindeki sorunlar, iş yerinde yaşanılan stres veya zorbalık, fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalma, sağlık sorunları veya mali endişeler ruh sağlığımızı etkileyebilir.

His ve duygularınızı ciddiye almalısınız. Vücudumuz bize birçok uyarı sinyali verir. Ayrıca bazı davranışlarımızdan bir şeylerin yanlış gittiğini anlayabiliriz.

Kendimi iyi hissetmediğimi gösteren belirtiler:

Psikolojik stresin ilk belirtileri genellikle uyku problemleri olarak kendini gösterir. Böyle durumlarda kişiler genellikle uykuya dalmakta zorluk çeker veya geceleri daha sık uyanır. Baş ağrısı veya sırt ağrısı da ortaya çıkan bazı belirtiler olabilir. Çoğunlukla vücutta sıkça hissedilen diğer belirtiler, örneğin yorgunluk, mide ağrısı veya göğüste baskı hissidir. Aşırı sinirlilik, öfke, endişe, içsel boşluk ve duygusal soğukluk gibi ruhsal belirtiler de yaygındır. Konsantrasyon sorunları, kabuslar, sürekli olumsuz düşünme ve zihnimizde dönüp duran, tekrar eden düşünceler de fark edebiliriz. Davranışlarımız da değişebilir. Örneğin, daha çabuk agresif tepki veririz, sosyalleşmek istemeyiz, başkalarının sözlerini bitirmesine izin vermeyiz, çok hızlı konuşuruz veya kekelemeye başlarız. Genel olarak egzersiz ve spordan uzaklaşırız. Yeme davranışı da, örneğin iştah kaybı veya normalden önemli ölçüde daha fazla yemek yeme şeklinde değişebilir. Diğer belirtiler arasında sakinleşmek için alkol tüketiminin veya sigara kullanımının artması yer alabilir.

Tüm bu belirtiler sadece birkaç örnektir. Bedeninizi ve zihninizi dinlediğinizden emin olun. Her duygu, her tepki önemlidir ve ciddiye alınmalıdır. Bunların hiçbiri zayıflık işareti değildir ve kendinizle ilgilenmeniz çok önemlidir.

İyi hissetmiyorum. Ne yapabilirim?

Eğer kendinizi iyi hissetmiyorsanız, yalnız olmadığınızı unutmayın. Destek alabilirsiniz. Günlük endişeler ve zor zamanlar için psikososyal danışmanlık gibi birçok danışmanlık hizmeti bulunmaktadır. Profesyonel danışmanlarla endişeleriniz, özel sorunlarınız, aile krizleri, evlilik sorunları, ayrılık, mesleki veya mali zorluklar ve çok daha fazlası hakkında konuşabilirsiniz. Danışmanlar sizi dinleyecek ve destek olacaklardır. Birlikte durumunuzu iyileştirmenin yollarını bulabilirsiniz. Danışmanlıkta konuşulanlar gizli tutulur ve danışmanlar endişelerinize karşı son derece anlayışlıdır.

Kendinizi çok kötü hissediyor, sık sık üzülüyorsanız, korkularınız arttıysa ve hatta yaşam sevincinizi kaybettiğinizi hissediyorsanız, terapi yardımı alabilirsiniz. Profesyonel terapistler hayatınızdaki kötü zamanlarla yüzleşmenize yardımcı olabilir. Terapinin mutlaka tavsiye edildiği depresyon veya travma gibi birçok ruhsal hastalık vardır.

Yardım almak ve kişisel endişelerinizi yabancılara anlatmak genellikle kolay değildir. Çok fazla cesaret ve güç gerektirir. Ancak krizler ve endişeler hayatın bir parçasıdır ve tamamen normaldir. Asıl bu konuda yardım isteyebilmek bir güç göstergesidir.

İyi hissetmiyorum. Nereden yardım alabilirim?

Kötü deneyimlerden sonra kendinizi iyi hissetmemeniz veya mevcut sorunlar nedeniyle stresli olmanız ve yardıma ihtiyaç duymanız tamamen normaldir. Hem internet üzerinden hem de telefonda birçok dilde destek alabilirsiniz.

  • ipso-care'de deneyimli danışmanlardan çevrimiçi, anonim ve ücretsiz danışmanlık alabilirsiniz. Burada çalışan personel Almanca, İngilizce, Fransızca, Türkçe, Rusça, Ukraynaca, Somalice, İtalyanca, Farsça, Dari, Arapça, Tigrinja, Peştuca ve Birmanca hizmet vermektedir.
  • Akut yardıma ihtiyacınız varsa, 0800 / 111 0 111 numaralı telefondan Telefon-Seelsorge ile Almanca olarak iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca 030 44 35 09 821 numaralı telefondan “Müslüman Seelsorgetelefon” hattını arayarak Arapça, Türkçe ve Urduca dillerinde destek alabilirsiniz. Rusça hizmet veren Telefonseelsorge hattı içinse +49 30 44 03 08 454 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Her üç telefon hattının personeli de günün 24 saati ücretsiz olarak hizmet verir. Psikiyatri bölümü olan bir klinikle de iletişime geçebilirsiniz. Yakınınızda psikiyatrik acil servisi olan bir kliniğin nerede olduğunu öğrenmek için psychenet.org sitesine bakabilirsiniz.
  • Refugee-trauma.help travma ile başa çıkma konusunda Arapça, Almanca, İngilizce, Farsça, İspanyolca, Tigrinya ve Ukraynaca dillerinde bilgi sunar. Burada travmanın ne olduğunu ve bedenin travmaya nasıl tepki verebileceğini öğrenirsiniz. Bu web sitesinde ayrıca travma ile başa çıkmak için ipuçları ve özel egzersizler de bulabilirsiniz.
  • "Kendi kendine yardım grupları" da birçok insan için fayda sağlar. Kendi kendine yardım grubunda, benzer şeyler yaşamış diğer insanlarla bir araya gelirsiniz. Grup bir terapist tarafından yönetilir. nakos.de adresine girerek yakınınızda bulunan bir kendi kendine yardım grubunu Almanca olarak arayabilirsiniz. Birçok farklı dilde grup bulmak mümkündür.
Terapinin yardımcı olabileceği ruhsal hastalıklar

Psikoterapi ruhun tedavisidir. Terapistler, örneğin endişeli veya üzgün hissediyorsanız ya da çok fazla stres ve endişeniz varsa size destek olurlar. Birçok farklı hastalık ve birçok terapi türü vardır. Terapide duygularınız ve hayatınızdaki zor zamanlar hakkında konuşursunuz. Terapide konuşulanlar ciddiyetle dinlenir.

Önemli: Psikolojik hastalıklara bakan psikoterapistler antidepresan gibi ilaçları reçete etmezler. Bundan psikiyatristler sorumludur. Burada psikoterapist, psikolog, psikanalist, psikiyatrist ve alternatif tedavi uzmanları(Heilpraktiker*in) hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.

En yaygın ruhsal hastalıklarından bazıları:

Terapi, depresyon, anksiyete bozuklukları, tükenmişlik, bağımlılık veya travma gibi birçok ruhsal hastalığa yardımcı olabilir. Çeşitli ruhsal hastalıklarla ilgili bilgiye Türkçe olarak gesund.bund.de sayfasında ulaşabilirsiniz.

Önemli: Burada bütün hastalık örnekleri yer almamaktadır. Başka birçok ruhsal hastalık vardır. Sadece profesyonel terapistler hastalıkların teşhisini yapabilir.

Depresyon

Depresyon çok yaygın bir hastalıktır. Herkesin bazen üzgün hissetmesi tamamen normaldir. Ancak kendinizi çok sık üzüntülü hissediyorsanız depresyonda olabilirsiniz. Depresyon terapi ile tedavi edilir. Depresyonda olup olmadığınızı öğrenmek için kendinize şunu sorun: Çok sık mı üzgün hissediyorum? Bazı şeylere olan ilgimi kaybettim mi? Belirli aktivitelerden artık zevk almıyor muyum? Sık sık yoruluyor muyum? Günlük işler bana çok mu ağır geliyor?

Belki de artık hiçbir şeye konsantre olamıyor ya da kendinizi kötü ve değersiz hissediyorsunuz. Hayatınızın artık bir anlamı olmadığını bile düşünebilirsiniz. Bunlar önemli depresyon belirtileridir ve derhal yardım almanız gerekir.

Depresyon belirtileri ve olası tedaviler hakkında daha fazla bilgiyi ÄZQ (Tıpta Kalite Merkezi) web sitesinde Almanca, İngilizce ve Türkçe olarak bulabilirsiniz.

Anksiyete (Kaygı bozukluğu)

Kaygılı ve endişeli hissetmek birçok durumda oldukça normaldir. Kaygı bizi tehlikeli durumlara karşı uyarır ve bizi koruyabilir. Ancak bazen kaygı bir ruh hastalığı da olabilir. Kaygılarımız nedensiz olduğunda, aniden olağan durumlardan korkmaya başlarsak ya da endişelerimiz günlük yaşamda sorunlara yol açtığında anksiyete bozukluğuna sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Anksiyete bozukluklarının şiddetli çarpıntı, titreme, bulantı, nefes darlığı ve terleme gibi fiziksel belirtileri de olabilir.

Anksiyete bozuklukları ve tedavileri hakkında daha fazla bilgiyi ÄZQ (Tıpta Kalite Merkezi) web sitesinde bulabilirsiniz. Bu bilgiler Almanca, İngilizce ve Türkçe dillerinde mevcuttur.
 

Stres ve tükenmişlik

Kişinin stres yaşaması ve stres belirtileri göstermesi normaldir. Zor durumlarda vücudumuz performansını arttırır. Bu da zorluklarla daha iyi başa çıkmamızı sağlar. Ancak çok fazla stres bizi hasta edebilir. Bu durumda sürekli huzursuz olur, aşırı çalışır ve tükenmişlikten muzdarip olabiliriz.

Bağımlılık

Bağımlılık, bir şeye karşı kontrol edilemeyen bir istek duymaktır. Bunlar maddeler olabileceği gibi davranışlar da olabilir. Bağımlılık zihinsel veya fiziksel olarak gerçekleşir. Bağımlılık yapan madde veya davranış kendimizi iyi hissetmemizi sağlar ve beyinde olumlu uyaranları tetikler. Bu olumlu uyaran olmadıpı zaman, içimizde kontrol edemediğimiz bir özlem hissederiz. Ancak bağımlılık yapan maddeler zararlıdır ve bizi hasta eder. Yaygın bağımlılıklar arasında alkol bağımlılığı, nikotin veya uyuşturucu bağımlılığı ve kokain, eroin veya esrar gibi yasadışı maddelere bağımlılık yer alır.

Bağımlılık olarak tanımlanan davranışlar örneğin kumar, internet, iş, spor, cep telefonu, alışveriş veya seks bağımlılıkları olarak sayılabilir. Yeme bozuklukları da bağımlılık olarak sınıflandırılır: Anoreksiya nervoza (vücut ağırlığında anormal derecede düşüklük, hissedilen yoğun kilo alma korkusu), bulumiya (yediklerini yoğun egzersiz, kusma, vs. Ile vücuttan atmaya çalışma) veya binge eating (tıkınırcasına yeme bozukluğu).

Olası bir bağımlılığı tanımak için aşağıdaki işaretlere dikkat edin: bir maddeyi tüketmek veya bir şeyi tekrar tekrar yapmak için çok güçlü bir istek ve zorlama; kontrol kaybı; terleme, titreme, çarpıntı, saldırganlık, sinirlilik, uyku bozuklukları gibi yoksunluk belirtileri; giderek daha büyük miktarlara ihtiyaç duyma; diğer ilgi alanlarını ihmal etme; zararlı sonuçlara rağmen tüketim.

Depresyon, anksiyete, stres, bağımlılık, travma ve diğer hastalıklar genellikle birbiriyle bağlantılıdır. Örneğin depresyon, anksiyete veya bağımlılık gelişimi travmanın bir sonucu olabilir.

Travma ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)

Travma, ruhsal veya psikolojik bir yaralanmadır. Bedenimiz gibi ruhumuz da belirli olaylar nedeniyle yaralanabilir. Travmaya yol açabilecek tipik olaylar arasında doğal afetler, savaş, kaçış, işkence, fiziksel veya ruhsal şiddet, cinsel şiddet, ciddi trafik kazaları, şiddet tehditleri, sevilen birinin ölümü ve ciddi hastalıklar yer almaktadır.

Travmadan etkilenen kişi için olay çok streslidir ve kişi kendini bunalmış, korkmuş ve çaresiz hisseder. Bu tepki ve duygular daha uzun süre de devam edebilir. Bu durum huzursuzluk, uyku bozuklukları, titreme, terleme, bulantı, baş dönmesi, nefes darlığı, konsantrasyon güçlüğü, suçluluk duygusu, moral bozukluğu, öfke, endişe vb. durumlara yol açabilir. Kötü şeyler yaşamış pek çok insan yaşadıkları travmayı düşünmeden edemez. Ayrıca yaşadıkları travmayla ilgili hatırladıklarının bir kısmının eksik olması veya bazı ayrıntıların aşırı net hatırlanması da normaldir.

İnsanlar travmatik hadiseleri farklı şekilde deneyimleyebilirler.

Ancak kişi travmatik durumla baş edemez ve dışarıdan destek almazsa bu durumda travma, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, bağımlılık, kaygı bozuklukları gibi ruhsal hastalıklara neden olabilir. Travma sonrası stres bozukluğu genellikle travmatik olaydan sonraki altı ay içinde başlayabilir. Zihinsel veya fiziksel semptomları olabilir. Ayrıca başka hastalıklara da yol açabilir. Tipik semptomlar arasında şiddetli sinirsel gerginlik ve aşırı davranışlar, "flashback" olarak adlandırılan olayın yeniden yaşandığını hissetme durumu, çaresizlik hissi veya duygusal uyuşma (hissizleşme) yer alır. Benlik imajı veya dünya görüşü de çok karışık hale gelebilir. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayıp yaşamadığınızı yalnızca psikoterapistler güvenilir bir şekilde belirleyebilir. Ancak, buna işaret eden bazı göstergeler vardır. Kendi durumunuzu öğrenmek için psychenet.de adresine girerek Almanca bir test yapabilirsiniz. TSSB ve diğer ruhsal hastalıklar hakkında daha fazla bilgiyi Hannover Etno-Tıp Merkezi'nin web sitesinde Almanca, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe olarak bulabilirsiniz.
 

İpucu: Bir çocukta travmayı nasıl tanıyabilirim ve ona nasıl yardımcı olabilirim?

Bir çocuk stresli bir durum yaşadığında ve bununla başa çıkamadığında, aşağıdaki belirtilerden bazıları olaydan haftalar sonra bile ortaya çıkabilir:

  • Çocuk ebeveynlerinden ayrılmaktan veya yalnız kalmaktan korkar.
  • Çocuk hiç sebep yokken ağlar veya titrer.
  • Çocuk genellikle tepkisizdir.
  • Çocuğun gelişimi yaşına göre anormaldir.
  • Çocuk çok endişeli davranışlar sergiler.
  • Çocuk diğer çocuklarla iletişime geçmekten kaçınır.
  • Çocuk sık sık üzgün veya depresif görünür.
  • Çocuk çok ürkek davranır.
  • Çocuğun davranışları çok huzursuzdur.
  • Çocuk genellikle agresiftir.

Böyle bir durumda yapabileceğiniz en iyi şey çocuğunuza güven duygusu vermektir. Çocuğun içinde olduğu günlük rutin yönetilebilir ve net bir şekilde yapılandırılmış olmalıdır. Her gün benzer şeyleri yapmak bu konuda yardımcı olur. Siz ve diğer aile üyeleri veya yakın arkadaşları travma mağduru çocukla mümkün olduğunca sık vakit geçirmelisiniz. Çocuğa ek stres yükleyen durumlardan mutlaka kaçınmalısınız.

Lütfen unutmayın: Çocuk yukarıda belirtilerin çoğunu uzun bir süredir gösteriyorsa, profesyonel yardıma ihtiyacı var demektir. Bu konuda daha fazla bilgiyi "Uygun bir terapiyi nasıl bulabilirim?" başlığı altında bulabilirsiniz.

Önemli: Federal Psikoterapistler Odası, iltica için ülkesinden ayrılırken travma geçiren çocukların ebeveynleri için bir rehber (Almanca) sunuyor.

Uygun terapiyi nasıl bulabilirim?

Psikoterapi danışmanlığı

Genel sağlık sigortası tarafından ödenen bir terapi alabilmek için öncelikle bir psikoterapistle "Psychotherapeutische Sprechstunde" adı verilen bir görüşmeye katılmanız gerekir. Terapistle doğrudan iletişime geçebilir veya Genel Sağlık Sigortası Hekimleri Birliği'nin randevu servisi aracılığıyla randevu alabilirsiniz. Ayrıca Almanca olarak hazırlanmış çevrimiçi formu doldurabilir veya 116 117 numaralı telefonu arayabilirsiniz, burada çalışan personel Almanca ve İngilizce dillerinde hizmet vermektedir. Randevuya giderken sigorta kartınızı yanınızda götürmeyi unutmayın.

Psikoterapi için yapılan ön görüşmede, şüphelenilen ilk teşhisi içeren bir kağıt alırsınız. Bu kağıtta genellikle terapi için bir sevk kodu da yer alır. Bazen psikoterapi ön görüşmesinde bir terapistle terapiye de girebilirsiniz. Ancak, boş bir yer bulamazsanız, diğer terapistlere sorun. Bunu kendiniz yapabilir veya Genel Sağlık Sigortası Hekimleri Birliği'nden size bir terapi yeri bulmasını talep edebilirsiniz. Bunu yapmak için web sitesindeki çevrimiçi formu doldurabilir veya 116 117 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Onlara sevk kodunuzu bildirdikten sonra Genel Sağlık Sigortası Hekimleri Birliği, boş bir yer varsa 4-6 hafta içinde size bir terapi yeri bulmalıdır.

Böylece önce terapisti tanıma fırsatınız olur. Bu amaçla "deneme seansları" düzenlenmektedir. Terapistinizin yanında kendinizi rahat hissetmeniz önemlidir. Hangi terapistin sizin için doğru olduğunu seçme şansına sahipsiniz ve karar vermeden önce farklı terapistleri deneyebilirsiniz.

Terapist arama için ipuçları

Bir terapi yeri bulmak her zaman kolay değildir: çoğu terapist yeni hasta kabul etmez veya kısa sürede size bir yer sunabilecekleri boş zamanları yoktur. Bu nedenle Almanya'da uygun bir terapi yeri bulmak biraz zaman ve araştırma gerektirebilir. Süreci sizin için kolaylaştırmak amacıyla, size yardımcı olacak bazı ipuçları hazırladık:

1. Aile hekiminize sorun: Eğer ilgili iyi bir aile hekiminiz varsa, aile hekimleri iyi bir ilk başvuru noktası olabilir. Sizi olası tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirebilir ve gerekirse sizi bir uzmana veya psikoloğa yönlendirebilirler.

Önemli: Psikoterapi görüşmeleri için aile hekiminizden de sevk alabilirsiniz, ancak buna gerek yoktur (zaten büyük ihtimalle aile hekimleri size bu konuda yardımcı olmayabilir). Doğrudan terapistlerle de iletişime geçebilirsiniz.

2. Arama motorlarını ve rehberleri kullanın: Bölgenizdeki terapistleri bulmak için arama motorlarını veya rehberleri kullanabilirsiniz. Aramayı ihtiyaçlarınıza ve konumunuza göre daraltmak için filtreler kullanabilirsiniz. Ayrıca, terapistleri arayabileceğiniz çeşitli web siteleri de vardır. Aramanızı daha kesin hale getirmek için burada uygun arama filtreleri de belirleyebilirsiniz. Örneğin, "Therapie.de", "Psychotherapeuten-Vereinigung" web sitesi, psych-info.de veya bptk.de siteleri size yardımcı olabilir.

3. Psikoterapistler Odası: Almanya'da psikoterapistler odaları bulunmaktadır. Bu odalarda terapist listeleri bulunur. Bölgenizdeki terapistleri ilgili eyalet odasının web sitesinde arayabilirsiniz. Yerel eyalet odanızı bulmak için "Federal Psikoterapistler Odası" web sitesini ziyaret edin.

4. Tavsiye isteyin: Arkadaşlarınızdan, ailenizden, iş arkadaşlarınızdan ve çevrenizdeki diğer insanlardan bu konuda tavsiye isteyebilir, iyi terapistlere hızla ulaşabilirsiniz.

5. Sağlık sigortası şirketinizle iletişime geçin: Sağlık sigortası şirketinize olası terapistler ve terapi biçimleri hakkında danışın. Bazı sağlık sigortası şirketlerinin kendi sevk merkezleri vardır. Ayrıca, size anlaşmalı psikoterapistlerin listesini de sağlayabilirler.

6. psychotherapiesuche.de adresindeki personelle iletişime geçin: Size bir terapi yeri bulmanızda yardımcı olacaklardır. 030 / 2 09 16 63 30 numaralı telefonu arayın ve onlara nerede yaşadığınızı ve terapi ihtiyaçlarınızın neler olduğunu söyleyin. Personel daha sonra bölgenizde ve kendi dilinizde doğru terapiyi bulmanıza yardımcı olacaktır. Bu danışmanlık ücretsizdir.

Almanya'da hangi terapi seçenekleri mevcut?

Almanya'da genel sağlık sigortaları tarafından karşılanan birçok terapi şekli vardır. Bunlar arasında davranış terapisi (Verhaltenstherapie), derinlik psikolojisi temelli psikoterapi (tiefenpsychologisch fundierte Psychotherapie), analitik psikoterapi (psikanaliz olarak da bilinir), sistemik terapi (systemische Therapie) ve travma sonrası stres bozukluğunun tedavisi için EMDR yer alır.

Başarılı bir terapinin sadece yönteme değil, aynı zamanda terapistle aranızdaki ilişkiye ve terapiye olan güveninize de bağlı olduğunu unutmayın.

Önemli: Terapiler, doğrudan muayenehanesinde bir terapistle, bir gündüz kliniğinde gündüz bakım terapisi olarak veya bir klinikte yatarak tedavi olarak sunulmaktadır. Daha fazla bilgiyi Almanca olarak psychenet.de adresinde bulabilirsiniz.

Sağlık sigortasının karşıladığı tedavi şekilleri

- Davranış terapisi (Verhaltenstherapie), ABD'de geliştirilmiş bir psikoterapi biçimidir. Kişisel davranışın öğrenildiği ve bu nedenle yeniden öğrenilebileceği varsayımına dayanır. Bu terapi sadece dış davranışlara odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda kişinin kendisi ve çevresiyle ilgili duygu, düşünce ve değerlendirmelerini de dikkate alır.

Davranış terapisinde, sorunlu davranışları belirlemek ve anlamak için bir terapistle birlikte çalışırsınız ve ardından adım adım olumlu davranışları öğrenirsiniz. Bu terapi çeşitli psikolojik şikayetler için etkilidir ve Almanya'da genel sağlık sigortası tarafından karşılanmaktadır. Terapinin başarısı kısa bir süre sonra görülebilir.

- Derinlik psikolojisi temelli psikoterapi (tiefenpsychologisch fundierte Psychotherapie), psikolojik sorunlarda önemli bir rol oynayan bilinçdışı çatışmalara dayanan özel bir psikoterapi biçimidir. Bu terapide, terapistler semptomlarınızın nedenlerini daha iyi anlamak için genellikle sizinle birlikte geçmişinize bakarlar.

Psikanalizin aksine, derinlik psikolojisi temelli psikoterapi belirli bir çatışmaya odaklanma eğilimindedir ve ulaşmak istediğiniz net hedefler belirler. Seanslar genellikle oturur pozisyonda gerçekleşir ve terapistiniz görüşmede daha aktif bir rol alır. Bu terapinin süresi de daha sınırlıdır, genellikle haftada bir kez ve en fazla 100 seanstan oluşur.

- Psikanaliz (terapötik tedaviyle birlikte gerçekleşir), kişiliğimizin nasıl çalıştığına dair bir teori geliştirmekle de ilgilidir. Psikanaliz, kafamızdaki bilinçdışı şeylerin düşüncelerimizi, eylemlerimizi ve duygularımızı nasıl etkileyerek iç çatışmalara yol açabileceğini açıklar. Bu teori aynı zamanda ruhsal hastalıkların, örneğin çatışmalar, gelişimsel sorunlar ve travmatik deneyimler yoluyla nasıl ortaya çıktığını da ele alır.

Psikanaliz sırasında psikanalist genelde hastanın arkasında oturur ve hasta da bir kanepeye uzanır. Bu terapi şekli Sigmund Freud'a kadar uzanır ve ruh hastalıklarını, sağlıklı gelişimi engelleyen geçmişten gelen bastırılmış duyguların ve çatışmaların bir sonucu olarak görür. Amaç, bu bilinçdışı çatışmaları ortaya çıkararak çözmektir.

Psikanalizde terapist çekingen bir rol üstlenir, az konuşur ve bazen hastanın görüş alanında bulunmaz. Böylece hasta mümkün olduğunca etkilenmeden kalır ve aklından geçenleri özgürce konuşmak için uzanır - buna "serbest çağrışım" denir. Normalde haftada en fazla 3 seansyapılır ve tüm terapi 300 seansa kadar sürebilir.

Önemli: Maksimum seans sayısı sağlık sigortası tarafından karşılanıyor olsa da, bu her terapinin bu kadar uzun sürmesi gerektiği anlamına gelmez.

- Sistemik terapi 1950'lerde yapılan aile çalışmalarında ortaya çıkmıştır. Temel fikri, çoğu sorunun sadece bir kişide değil, ailede veya sosyal çevrede yattığıdır. Tedavi, sorunlardan etkilenen kişiler arasındaki ilişkilere odaklanır ve ilişkileri görselleştirmek için aile üyelerini odada bir araya getirmek gibi çeşitli teknikler kullanır. Seanslar düzensiz olabilir ve danışanın ihtiyaçlarına dayanır. Temmuz 2020'den itibaren sistemik terapi, tanınmış bir kılavuz psikoterapi olarak genel sağlık sigortası tarafından karşılanan hizmetler arasına dahil edilmiştir. Sistemik terapi anksiyete, depresyon, şizofreni, bağımlılık ve yeme bozuklukları gibi çeşitli ruhsal hastalıklar için uygulanır.

- EMDR terapisi travma geçirmiş kişilere yardımcı olan bir yöntemdir. Diğer terapi türlerinin aksine, hastalar korkunç deneyimi tekrar tekrar yaşamaya zorlanmazlar. Bunun yerine EMDR terapisi, stresli anıları işlemek için hızlı göz hareketleri, dokunma veya diğer yöntemleri kullanır. Terapist bu yöntemleri kullanırken hastalar travmatik anı düşünürler. Amaç, acı verici anıları tedavi etmek ve bunlarla ilişkili yoğun duyguları azaltmaktır. EMDR terapisini deneyimli terapistlerin yürütmesi ve tedaviyi hastanın ihtiyaçlarına göre uyarlaması önemlidir.

Ayrıca sanat terapisi, müzik terapisi, hareket terapisi, ergoterapi veya rahatlama teknikleri (örn. yoga) gibi yaratıcı yaklaşımlar da sıklıkla terapilerde kullanılır.

Bu ve diğer terapi yöntemlerini kullanan doktorlar, antidepresan gibi ilaçlar da reçete edebilirler.

Buna ek olarak, mağdurlar terapi sırasında günlük yaşamlarında da, örneğin mesleki entegrasyon veya aile içindeki sorunlarla ilgili olarak, destek alırlar.

Kendi dilimde terapiye nasıl ulaşırım?

 

Ana dilinde terapi almak birçok kişi için daha rahat bir deneyimdir. Ana dilinizde bir terapist bulamazsanız, tercümanlardan da yardım isteyebilirsiniz. Eğer bir geliriniz yoksa, sosyal yardım dairesi veya Jobcenter, size çeviri yapacak tercümanların ücretini karşılayabilir. Ancak bunun için başvuruda bulunmanız gerekir. Bu konuda en iyisi bir danışma merkezinden tavsiye almak olacaktır. Örneğin, Mülteci Konseyi veya Pro Asyl'den bu konuda danışmanlık alabilirsiniz. Sizden sorumlu Mülteci Konseyi'ni fluechtlingsrat.de adresinde bulabilirsiniz. Pro Asyl'e beratung@proasyl.de e-posta adresini kullanarak İngilizce ve Almanca olarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca proasyl.de web sitesine girerek veya Yerel Arama motorumuzda yakınınızdaki bir danışma merkezini de arayabilirsiniz.

Önemli:Çevirmen masrafları sağlık sigortası tarafından karşılanmamaktadır.

Terapi masraflarını kim karşılar?

Masrafları kimin karşılayacağı bir sağlık sigortanızın olup olmamasına bağlıdır.

Sağlık sigortam var: Genellikle sağlık sigortası terapi masraflarını da karşılar. Ancak genel sağlık sigortanız varsa, terapistinizin "Kassenzulassung" olarak adlandırılan bir belgeye sahip olduğundan emin olmalısınız. Terapiye başlamak için önce bir psikoterapi ön görüşmesine katılmalısınız. Ön görüşmede size ilk teşhisi içeren bir belge verilecektir. Daha sonra bir terapi yeri arayabilirsiniz. Sonrasında terapistiniz sağlık sigortanızdan terapi başvurusunda bulunmanız için size yardımcı olacaktır.

Henüz bir sağlık sigortam yok: Örneğin iltica prosedürünüz devam ettiği için, henüz bir sağlık sigortanız yoksa, terapi masraflarının karşılanması için sosyal yardım dairesine başvurabilirsiniz. Kaldığınız yerdeki sosyal hizmet görevlileri veya bir danışma merkezi size bu konuda yardımcı olacaktır. Mülteci Konseyi veya Pro Asyl'den bu konuda danışmanlık alabilirsiniz. Sizden sorumlu Mülteci Konseyi'ni fluechtlingsrat.de adresinde bulabilirsiniz. Pro Asyl'e beratung@proasyl.de e-posta adresini kullanarak İngilizce ve Almanca olarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca proasyl.de web sitesine girerek veya Yerel Arama motorumuzda yakınınızdaki bir danışma merkezini de arayabilirsiniz.

Ancak sosyal yardım dairesine yapılan pek çok başvuru, yetkililerin oturum durumu belirsiz olan kişilerin terapileri için ödeme yapmak istememesi nedeniyle maalesef hemen reddediliyor. Ancak başvurunuz hemen reddedilmezse, Sosyal Yardım Dairesi tarafından görevlendirilen doktorlar tarafından bir değerlendirme yapılır ve daha sonra Sosyal Yardım Dairesinin terapi masraflarınızı karşılayıp karşılamayacağına karar verilir.

Başvurunuz Sosyal Yardım Dairesi tarafından reddedilirse: Terapi masrafları sosyal yardım dairesi tarafından karşılanmayan kişiler için, mültecilere yönelik özel tedavi merkezleri aracılığıyla ücretsiz terapi sunulmaktadır. Ancak, bu tedavi merkezleri sınırlı sayıda olduğundan yer bulmak da çok zordur. Bu tedavi merkezlerinin adresleri Mülteci ve İşkence Mağdurları Psikososyal Merkezleri Federal Çalışma Grubu’nun (BAfF) internet sitesinde bulunabilir. Web sitesi Almanca ve İngilizce olarak hizmet verir. Ancak psikolojik yardımın hangi dilde verildiği ve şu anda boş yer olup olmadığı gibi soruları doğrudan merkezlere sormanız gerekir.

Sadece konuşacak birine ihtiyacım var. Kime gitmeliyim?

Sadece konuşacak birine ihtiyacınız varsa, virtualsupporttalks.de adresinde hizmet veren gönüllü personelle endişeleriniz hakkında Almanca, İngilizce, Ukraynaca ve Rusça dillerinde konuşabilir veya e-posta yoluyla onlarla iletişime geçebilirsiniz. Sizi 24 saat içinde geri arayacaklardır. Bu hizmet ücretsizdir.

Telefonla danışmanlık hizmetiyle de iletişime geçebilirsiniz. "Müslüman Seelsorgetelefon" hattına günün 24 saati 030 / 44 35 09 821 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Burada çalışan personel Türkçe, Arapça ve Urduca hizmet verir. "Telefon Doweria" personeline 030 / 44 03 08 454 numaralı telefondan Rusça olarak günün 24 saati ulaşabilirsiniz. Danışma hizmeti ücretsiz olsa da burayı aramak biraz paraya mal olabilir. Almanca danışmanlık veren personele günün 24 saati 0800 / 111 0 111 numaralı telefondan veya telefonseelsorge.de adresinden ulaşabilirsiniz. Danışmanlık ve telefon görüşmesi (arama) ücretsizdir.       

İyi olmayan başka birine yardım etmek istiyorum. Nelere dikkat etmeliyim?

Sadece birini dinleyerek ve onun yanında olarak da ona yardımcı olabilirsiniz. Ancak, önceden bazı konularda bilgilendirmeniz daha iyi olacaktır.

  • IOM'de Almanca, İngilizce, Ukraynaca ve Rusça dillerinde bir "Psikolojik İlk Yardım Rehberi" bulabilirsiniz. Bu rehberde travma geçirmiş insanlarla nasıl başa çıkılacağına dair önemli tavsiyeler ve doğru beden dilini kullanmaya ilişkin ipuçlarına ulaşabilirsiniz.
  • mhfa-ersthelfer.de adresinde mültecilerle ilgilenen kişiler için Almanca, İngilizce, Rusça ve Ukraynaca dillerinde 20 faydalı ipucu bulabilirsiniz. Kendiniz bir mülteci olsanız bile, bu bilgiler başkalarıyla ilişkilerinizde size yardımcı olabilir.
  • Refugio Münih’in internet sitesinde, kendinize ve bir başkasına en iyi şekilde nasıl yardım edebileceğinize dair bilgilere Almanca olarak ulaşabilirsiniz.
  • Mülteci ve İşkence Mağdurları Psikososyal Merkezleri Federal Çalışma Grubu (BAfF) tarafından hazırlanan rehberde travma geçirmiş kişilerle doğru bir şekilde nasıl ilgilenileceğine dair kapsamlı bilgilere Almanca olarak ulaşabilirsiniz.
  • Ayrıca "Razom - United at Ipso" projesi tarafından düzenlenen etkinliklere de katılabilirsiniz. Düzenledikleri çeşitli web seminerlerine ipsocontext.org adresinden kayıt yaptırabilirsiniz. Web seminerleri, diğer konuların yanı sıra özellikle öz bakım, travma ve travmanın sebep olduklarıyla başa çıkma konularını mercek altına alıyor.
  • Depresyon belirtileri ve olası tedaviler hakkında daha fazla bilgiyi ÄZQ (Tıpta Kalite Merkezi) web sitesinde Almanca, İngilizce ve Türkçe olarak bulabilirsiniz.

Önemli

Yardım istemek bir zayıflık işareti değildir, aksine sizin ne kadar güçlü olduğunuzu gösterir. Destek istemekten asla çekinmeyin.

Ein Projekt von:

Gefördert durch: