Almanya'da Ayrımcılık

Four arms with different skin tones grabbing each other
Güncelle 10.04.2024

Nasıl başa çıkmalı / tepki vermeliyim?

İnsanlara belirli özellikleri nedeniyle, eşit muamele göstermemek, yani ayrımcılıkta bulunmak Almanya'da yasalarca yasaklanmıştır, ancak bu ayrımcılığın olmadığı anlamına gelmez. Ev ararken, iş yerinde, devlet dairesinde, okulda, doktor muayenehanesinde, restoranda veya polis karakolunda- hayatın her alanında ayrımcılıkla karşılaşabilirsiniz. Bedensel bir engeliniz olduğu için bir kulübe girişiniz mi reddedildi? Başörtünüz yüzünden işe alınmadınız mı? Çocuklarınız az Almanca konuştukları için okulda yeteri kadar destek görmüyorlar mı? Ten renginiz nedeniyle uzun mesafeli bir yolculuk yaptığınız sırada bir otobüste polis sizi kontrol mü etmek istedi? Taksi şoförü trans olduğunuz için sizi gideceğiniz yere götürmeyi mi reddetti? Bunlar, karşılaşabileceğiniz ayrımcılık biçimlerinden bazılarıdır ve kişide öfke ve güçsüzlük duygularının ortaya çıkmasına sebep olur. Ama ne sessiz kalıp kötü muameleye maruz kalmak zorundasınız ne de çaresizsiniz. Ayrımcılığa karşı kendinizi savunma hakkına sahipsiniz.

Almanya'daki herkes, geldiği ülkeye veya Almanya’daki oturum durumuna bakılmaksızın bu hakka sahiptir. Bu, Alman Anayasasında yer alan temel insan haklarından biridir. Ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığınızda, bunu yapan kişi ya da kuruma karşı yasal işlem başlatabilirsiniz.

Bilmem Gerekenler

Ayrımcılık nedir?

"Ayrımcılık" kelimesi, bir kişinin belirli özellikleri veya (gerçek veya atfedilen) belirli bir gruba ait olması nedeniyle dezavantajlı olduğu veya tacize uğradığı durumları ifade eder. Pek çok insan, örneğin etnik kökeni, konuştuğu dil, cinsel yönelimi, cinsiyeti, dini, vücut tipi, zihinsel yetenekleri, yaşı vb. nedenlerle dünyanın her yerinde ayrımcılıkla karşı karşıya kalabilir. Ayrımcılık genellikle insanlar tarafından oluşturulmuş kavramları ve hatalı akıl yürütme kalıplarından doğar. Buna örnek olarak, bir kişinin "ırkı" nedeniyle ayrımcılığa uğraması gösterilebilir. Modern bilimin kanıtladığı gibi, aslında insanlarda farklı ırklar diye bir şey yoktur ama farklı ırklardan oluşan bir hiyerarşiye inanan ve insanlara buna dayalı değer veren insanlar vardır. Bu nedenle de başka bir ırka ait olduklarını düşündükleri insanlara karşı ayrımcılık yaparlar.

Bazı kişiler birden fazla açıdan ayrımcılığa maruz kalabilir, örneğin, lezbiyen olan ve "yabancı adı" olan bir kişinin, hem (varsayılan) yabancı kökeni hem de cinsel yönelimi nedeniyle ayrımcılıkla karşılaşması daha yüksek bir ihtimaldir.

Ayrımcılığa mı maruz kalıyorum?

Bazen karşı karşıya olduğunuz şeyin aslında ayrımcılık olup olmadığını tam olarak bilemeyebilirsiniz. Olay anında duruma şahit olan kişiler yaşadığınızın ayrımcılık içerdiğini düşünmezlerse, siz de şüphe duyabilirsiniz. Böyle bir durumda danışmanlık olmak yararınıza olacaktır. Danışma merkezlerinde hizmet veren personel, deneyiminizi ciddiye alır ve yaşadığınız durumun yasal olarak ayrımcılık olarak kabul edilip edilmediğini size söyleyebilir. Ayrıca sizi yasal olarak yapabilecekleriniz hakkında bilgilendirir. Yaşadığınız deneyim yasal olarak ayrımcılık olarak sınıflandırılmamış olsa bile, danışma merkezine gitmek sizin çıkarınıza olacaktır. Çalışanlar, yaşadıklarınızla başa çıkmanızda size destek verebilir ve gelecekte benzer bir durumla karşılaşmanız durumunda stratejiler geliştirmenize yardımcı olabilir. Danışma merkezlerini nerede bulacağınızı öğrenmek için "Nereden yardım ve destek alabilirim?" başlığına bakabilirsiniz.

Beni ayrımcılıktan koruyan yasalar var mı?

Genel Eşit Muamele Yasası ("Allgemeine Gleichbehandlungsgesetz" veya AGG), ayrımcılığın ortadan kaldırılması söz konusu olduğunda özellikle önem kazanır. 2006 yılından beri varlığını sürdürmekte olan AGG, işyerinde ve günlük yaşamda kendinizi ayrımcılığa karşı savunmak için başvurmanız gereken en önemli Alman hukuk organıdır. Genel Eşit Muamele Yasası, insanları işverenlerine ve ev sahiplerine karşı, köken, cinsiyet, din, yaş, cinsel yönelim, bedensel veya zihinsel engel vb. nedenlerle uğrayabilecekleri ayrımcılığa karşı korur. Mahkeme ayrımcılığa ikna olduğu takdirde, failleri tazminat ödemeye mahkûm edebilir. Ayrımcılığı yasaklayan başka kanunlar da vardır. Örneğin, Anayasa: Anayasanın 3. maddesi, nereden geldiklerine veya Almanya'da hangi oturum statüsüne sahip olduklarına bakılmaksızın tüm insanların yasa önünde eşit olduğunu belirtir.

Ayrımcılığa uğradığımı nasıl kanıtlayabilirim?

Mahkemeye gittiğinizde kanıta ihtiyacınız olacaktır. Çoğu zaman diğer taraf anlattıklarınızı reddeder. Karşı taraf mahkemede genellikle ayrımcılık yapılmadığını iddia eder, örneğin bir ev sahibi daireyi yabancı bir isme sahip olan bir aileye, yabancı isimlerinden dolayı değil, görüşme sırasında ailenin dostça davranmaması nedeniyle kiralamayı reddettiğini söyleyebilir. Bu yüzden mahkemeyi olanların aslında ayrımcılık olduğuna ikna etmelisiniz. Belli referanslarınızın olması çıkarınıza olacaktır. Örneğin, tanıkların ifadelerini veya e-postaları, ayrımcı eylemi gösteren mektuplar veya fotoğraflar iyi kanıtlar olabilir. "Test" yöntemi de de yardımcı olabilir: "Test" sırasında karşı tarafın, bu durumda ev sahibinin davranışını bir kez daha kontrol edersiniz. Örneğin, ev sahibiyle, aynı ev ilanı için ancak (bu sefer) bir Alman adıyla iletişime geçebilir ve farklı tepki verip vermediklerini kontrol edebilirsiniz. Size önceden dairenin zaten alınmış olduğu söyledilerse, ancak aynı daire için Alman ismiyle daireyi görmek için randevu alırsanız, bu mahkeme için yeterli bir ayrımcılık kanıtı olacaktır.

Lütfen unutmayın: Yasaya göre, bu tür "testleri" yalnızca telefonla veya şahsen yapabilirsiniz. Yazılı başvurular sunarak bunu yapamazsınız. Örneğin bir işe başvururken sahte isimle yazılı olarak başvuru yapmak yasalara aykırıdır ve cezası vardır.

Önemli: Ayrımcı kişi veya kuruluşa karşı yasal işlem başlatmak istiyorsanız, bunu olaydan sonraki 2 ay içinde yapmanız gerekir.

Polis tarafından ayrımcılığa uğrarsam ne yapabilirim?

Polis tarafından da ayrımcılığa uğrayabilirsiniz. Almanya'da polis, göçmen geçmişi olduğunu belirten özellikleri ve koyu ten rengi nedeniyle birini kontrol etmek isterse, bu durum "Irksal Profilleme" kategorisine girer. Bir kişinin sırf ten rengi veya fiziksel özellikleri nedeniyle polisin gözünde şüphe konusu haline gelmesi sebebiyle durdurulması, sorgulanması, aranması ve hatta tutuklanması “Irksal Profillemeye” girer. Polis ayrımcı hakaretler, kötü muamele veya saldırılarda da bulunabilir. Polisin böyle bir muamelesi karşısında, mağdur olan kişi, söz konusu memuru / memurları ihbar edebilir. Polis tarafından böyle bir ayrımcılığa veya şiddete maruz kalan kişiler, danışmanlık ve destek için "Irkçı Polis Şiddeti Mağdurları Kampanyasına" (KOP) başvurabilirler. İletişim bilgileri için "Nereden yardım ve destek alabilirim?" başlığına bakabilirsiniz.

Polis memurları hukukun üstünde değildir. Alman polisinin yapabilecekleri ve yapamayacakları Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Polis Hukukunda düzenlenmiştir. Bu konuda daha fazla bilgi için “Almanya’da Polisin Görevleri” adlı bölümümüze bakabilirsiniz.

Önemli: Polis memurlarından kimlik kartı isteme ve bilgilerini alma hakkına sahipsiniz. Daha sonra bir şikâyette bulunmak isterseniz bu bilgilere sahip olmanız çok önemlidir. Yoldan geçenlerden durumu gözlemlemelerini istemek her zaman yararlıdır, bu da daha sonra tanığınız olmasını sağlar. Lütfen unutmayın: Olaydan sonraki üç ay içinde suç duyurusunda bulunmalısınız. Bunu doğrudan savcılığa yapabilirsiniz, böylece polise gitmenize gerek kalmaz.

Nereden yardım ve destek alabilirim?

Ayrımcılıkla mücadele danışma merkezleri, Almanya'da ayrımcılığa uğrayan ve tavsiye isteyen herkese destek sunar.

Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesinin web sitesi olan antidiskriminierungsstelle.de adresinde size yakın bir danışma merkezi bulabilirsiniz. 030-18555 1855 numaralı telefonu arayarak doğrudan Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesinden de tavsiye alabilirsiniz. Danışma merkezi Pazartesi 13:00-15:00 ve Çarşamba ve Cuma günleri 09:00-12:00 arası açıktır. Personelle beratung@ads.bund.de adresinden e-posta yoluyla da iletişime geçebilirsiniz. Personel Almanca ve ücretsiz olarak hizmet vermektedir ve görüşmeler istenildiği takdirde gizli tutulur (Arama için yalnızca normal telefon ücretlerini ödemeniz gerekir.) Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi, insanları ayrımcılığa karşı korumakla görevli federal bir makamdır. Doğrudan tavsiye verebilir veya yardıma ihtiyacı olanları bölgelerindeki danışma merkezlerine yönlendirebilirler.

Almanya Ayrımcılıkla Mücadele Derneğinden de yardım isteyebilirsiniz. Ayrımcılıkla Mücadele Derneği, bağımsız danışma merkezleri birliğidir. Ana kuruluş danışmanlık sağlamaz, ancak sizi bölgenizdeki bir danışma merkezine yönlendirecektir.

Alternatif olarak, Yetişkin Göçmenler için Danışmanlık Servisi veya Gençlik Göçmenlik Servisi (JMD) ile de iletişime geçebilirsiniz. Personel genellikle çeşitli dillerde hizmet sunar ve Almanya'daki yaşamla ilgili her türlü konuda size yardımcı olabilir. Yetişkinler için Göç Danışmanlığı alabileceğiniz yerleri bamf.de adresinde bulabilirsiniz. Jugendmigrationsdienste.de adresinde ise yakınınızdaki Gençlik Göç Merkezlerini bulabilirsiniz.

Ayrımcılıkla mücadele danışma merkezi beni nasıl destekleyebilir?

Ayrımcılıkla mücadele danışma merkezinde hizmet veren personel sizi dinleyecek ve yaşadıklarınızla ilgili ne yapabileceğiniz konusunda size yardımcı olacaktır. Haklarınızı talep etmenizde size destek olurlar. Ayrıca kanıt ve bilgileri güvence altına alır, sizin için şikâyet mektupları yazar veya arabuluculuk görüşmeleri sırasında size eşlik ederler. Ayrımcı kişi veya kuruluşa karşı yasal işlem yapmak istiyorsanız iyi avukatlar bulmanız için size yardımcı olurlar. Danışmanlık ücretsizdir.

Eşitsiz muamele hangi durumlarda mümkündür?

Bazı durumlarda eşitsiz bir muamele haklı bir gerekçeye dayanıyor olabilir. Mevcut dezavantaj durumunu gidermek için alınmış önlemler söz konusu olduğunda bu mümkündür. Almanya'da kadınlar işgücü piyasasında dezavantajlı konumda olduğundan (ve genellikle düşük ücret aldıklarından), bir işverenin kadınları çalıştırmayı tercih etmesi güvence altına alınmıştır. Başka bir örnek de eşitsiz muamelenin olgusal bir sebeple ilgisi olduğu zamanlar için gösterilebilir. Mesela İş için akıcı Almanca gerekliyse, bir dil testi gerekebilir.

Dilsel ayrımcılık nedir?

"Dilsel ayrımcılık", sözcükler ve dil aracılığıyla gerçekleşen ayrımcılığı ifade eder. Dil ayrımcılığı, somut zemindeki ayrımcılığı ve eşitsizliği doğrular ve pekiştirir: İnsanlar bir grubu aşağılayıcı terimlerle tanımladığında veya onları görmezden geldiğinde, söz konusu grubu sözde "daha az" veya düpedüz değersiz olarak gördüklerini ortaya koymuş olurlar. Örneğin Almanya'da "Zigeuner" terimi (Türkçe’deki “Çingene” terimi gibi), Romanlara atıfta bulunurken kullanılmaması gereken aşağılayıcı bir terimdir. Başka bir örnek de cinsiyeti bilinmeyen insanlara atıfta bulunurken erkek isimlerin ve zamirlerin kullanılması olarak verilebilir. Bu belirli insan gruplarına karşı ayrımcılık olarak kabul edilir çünkü onları direk “erkek” olarak tanımlamıştır. Esf-queerschittsziele.de adresinde, ayrımcı olmayan dil konusunda size yardımcı olabilecek çeşitli Almanca sözlükler bulabilirsiniz.

Önemli

İşinizde veya günlük yaşamınızda ayrımcı muameleye karşı yasal işlem başlatmak istiyorsanız, hızlı hareket etmeniz ve olayı iki ay içinde bildirmeniz gerekir. Polis memurlarına kötü muamele ve ayrımcı davranışlar nedeniyle bildirimde bulunmak istiyorsanız, bu süre üç aydır.

Ein Projekt von:

Gefördert durch: